Günlük Para Değeri
Para nedir?
Sözlük tanımı: Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı.
Kelimeleri tek tek açalım.
Devletçe bastırılan: Devletçe basılır çünkü paranın güvenilir değer olabilmesi için herkesin güveneceği, yani bir kamu kurumu tarafından bastırılıyor olması lâzım. Bu yazının konusu olan “devletçe bastırılan” para yakın dönemde “Kripto Para” yahut “Dijital Para” şekline doğru evrim geçiriyor ama biz kripto para için başka bir sayfa ayıracağız. O halde bizi şu an bizi ilgilendiren devletçe basılan paradır.
Üzerinde değeri yazılı:
Esas konu budur ve üzerinde duracağımız konu olan “Değer” dir.
Kağıt veya metalden:
Her ne kadar kağıt para kağıttan değil pamuktan yapılmış olsa da biz onu kağıt bul ediyoruz. Paranın kağıt yahut metal formu dışında henüz kabul görmüş başka bir formu olmadığı için -dijital para hariç- konumuz kağıt ve metalden oluşan hali iledir. Ödeme aracı olarak düşünüldüğünde kağıt hali ile çek ve senet, metal hali ile altın ve gümüş aynı tanımın içine girmektedir. Bu yüzden Sözlük tanımı doğruyu anlatan en yakın tanımdır.
Ödeme aracı:
“Ödeme aracı” para tanımının içinde en zayıf kalan tanımdır. Çünkü para sadece ödeme aracı değildir. Para borçlanma aracı, satın alma aracı, veri aracı, kıyas aracı, alış veriş aracı, emanet aracı gibi birçok başka araç olarak da kullanılmaktadır. Bu yazıyı ilgilendiren kısmı “değer taşıyan araç” kısmıdır.
Değer isimdir, bir birim değildir ve para olarak yalnız başına bir şey ifade etmez.
Değer isimdir, bir birim değildir ve para olarak yalnız başına bir şey ifade etmez. Bu yüzden taşıdığı “değer” zaman ve mekan açısından görecelidir, (varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı bulunan, mutlak olmayandır). “Değer”‘in bu durumu sosyal hayatta, ticarette, ilişkilerde çok önenli bir “belirleyici etkendir”. Tanımı, taşıdığı pahası, kıymeti, valörü, ölçülebilir karşılığı doğru ve adaletli yapılması ve adaletli olması gerekmektedir.
Bugün satın aldığınız bir ürünün değeri, daha doğrusu parasal karşılığı nasıl tanımlanıyor hiç düşündünüz mü?
Borç aldığınız belli bir miktar paranın değerinin nasıl bir değer taşıdığını hiç düşündünüz mü?
Ürettiğiniz bir ürünü ürettikten iki ay sonra sattığınızda değerinin karşılığının üretimini karşıladığını hiç düşündünüz mü?
Bu sorular çok fazla sayıda üretilebilir ve çoğu haklıdır. Cevabı ise çoğu zaman ya adaletsizdir ya da mutlaka bir tarafı zarara uğratmaktadır. Evinizden çıktığınızda cebinizdeki paranın alım gücü markete vardığınızda bile değişim gösterebilmektedir. Buna sizin bir dahiliniz olmadan.
Paranın, sahip olduğunuz bir “değer”‘in karşılığı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Herkes böyle düşündüğü için elindeki parayı sahip olduğunu düşündüğü “değer”‘i daha iyi koruyacağını düşündüğü başka bir araca dönüştürmektedir. Değer verdiği “para” kendisinin atfettiği “değer”‘i taşıyamamaktadır. Ve haklıdır.
Bu örnekler o kadar çoktur ki, herkesin hayatından farklı bir “para değer” öyküsü çıkar.
Borç verdiğinizde paranın değeri ile ilgili sorun yaşadığınız gibi borç aldığınızda da sorun yaşamaktasınızdır.
Aracınızın parasal değeri çoğu zaman ucuzlayacağı veya fiyatı artacak olması yüzünden sizi rahatsız etmektedir.
Bu eviniz, takınız, müzik setiniz, döviziniz, senediniz, hülasa sahip olduğunuz ve değer taşıyan her şey için geçerlidir.
Peki… Bunun için ne yapmalı?
Altın mı almalı? Olmaz, dünya çapında fiyatı sürekli değişmektedir.
ABD Dolar’ı mı almalı? Hiç olmaz, çıbanın başı.
Avro mu almalı? Olmaz, olmaz, olmaz.
Neden?
Nedeni aslında tek cümle ile açıklanabilir ancak sebep olarak “neden” sorulduğunda konu çok girift ve zor.
İnsan parayı icat edip onu bir değer aracı olarak kullanmayı keşfettiğinden beri kesin bir çözüm bulamamıştır.
Tarih boyunca birçok ideoloji, yönetim biçimi, din, ekonomik sistem, fikir insanı bu soruna kesin çözüm bulamamıştır.
Yine tarih boyunca buna en mantıklı çözümü İslam dini önermiştir. Bu önerme İslam dininin ilk yıllarında çok akıllıca uygulanmış fakat geliştirilememiştir. Bugün, bu çağda bunu çözmenin hem çok kolay hem de çok zor olduğunu düşünmekteyim. Kolay tarafı, çözmek için fikrin var olduğu, geliştirilebilir olduğu ve uygulanabilir olduğudur. Zor tarafı, çok emek, çok bilgi, çok zaman ve çok masraf gereksiniminin olmasıdır.
Değer’i uluslararası olarak düşündüğünüzde ortaya konmuş en iyi tanımlardan biri “Satın alma gücü paritesi (SAGP)”‘dir.
SAGP İngilizce sayfası okunabilir veya incelenebilir. Türkçe sayfa malesef pek bilgi içermiyor.
Bu yüzden, bu projede ortak emek harcayacak, fikir üretecek, katkı sağlayacak arkadaşlara ihtiyacımız var.
Paranın, hele bu günlerde sanal paraya doğru evirildiği, her gün farklı bir değer aldığı, birini üzerken diğerini sevindirdiği ve çoğu zaman her iki tarafı mutsuz ettiği bir araç halini aldığından “Günlük Para Değeri” çok daha önemli bir duruma gelmiştir.
Buraya kadar sorunun çok az bir kısmını örneklendirebildik. Bunun ulusal ve küresel boyutuyla ele alındığını düşündüğünüzde sorunun ne kadar girift ve zor olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
Bu projenin başlangıcı bireydir ve sonu ülke sınırlarıdır.
Katılacak daha çok fikir ve emek ile bu projenin başlangıcı yine birey olacaktır ve sonu nihayet yine birey olacaktır.
Birey, ülke, ulusal, uluslararası, diğer uluslar ve nihayet yine ülke ve birey.
Selâm ile…